Ana sayfa Genel Zamansızlık Zamanı

Zamansızlık Zamanı

2141
0
PAYLAŞ

Bir sene önce “Şimdi neyin zamanı?” diye sorduğumda sesim belirsizliklerin girdabında yankılanıyordu. Bu süre zarfında pek çok soruma kendim yanıt verdim yine, pek çok sorum da havada asılı kaldı.

Geçen seneki yazıya benzer bir girizgâhla başlayayım.

1965 senesinde yani bundan tam 53 sene önce Mustafa Usta (Fadıl Garan), vapurda Halil’e (Müşfik Kenter) söylediği şu sözlerle adaya veda etmişti: “Bakalım yeni çalışacağımız yeri sevecek miyiz? Ada sefası geride kaldı, her biten iş beni üzer Halil. Birkaç gün kaybolan bir beraberliğin acısı zehir gibi üzerime çöker. Biten bir işi ben ölüme benzetirim. Bu insan kızı ara Halil, sonra çok acı çekersin.”

Büyükada’ya gittiğimde muhakkak her sene Adalar’a gidilmesi gerektiğini düşünmüştüm. Adaya gidişimin üzerinden geçen 6 sene boyunca bir daha oralara gitmek nasip olmadı. Tıpkı geçen bir sene boyunca gidemediğim onlarca yer gibi üstelik özlemini çektiğim yerler İstanbul’da birkaç saatlik mesafelerde olduğu halde.

Akif Emre’nin vefat ettiği günü çok net hatırlıyorum. 23 Mayıs 2017 idi. O gün biliyordum ki eskisi gibi istediğim zaman bir daha İstanbul’un sokaklarını arşınlayamayacağım. Ben de kendimce bir veda turu düzenliyordum. O gün gelmişti Emre’nin acı haberi. Vefatının yıl dönümünde ise biraz afallamıştım çünkü evet uzun zaman geçmişti fakat geçen süre yoğunluk olarak bir yıl olsa da gün olarak bir yıla tekabül etmiyordu. Mezuniyet dün gibi gözümün önümde, o günün fotoğrafları hâlâ taze. Durumu şöyle izah etmeye çalıştım: Modern fizikte hız arttıkça zaman kısalır.

Benzin fiyatları yükseldikçe acaba diyorum yollarda yaptığımız hızımızı azaltır mıyız? Bu varsayımdan gizli bir zevk de alıyorum ama biliyorum ki hız artık her alanda başımızın belası, eskimeyen anılara bakım yapmakta bile…

Bir senede çok kol eksildi omzumdan, 3-5 kişi dışında herkes bir yerlere dağıldı fakat yeni kollar da atıldı omzuma. Anladım ki Allah insanı tek koymaz lakin şu hakikati de unutmamak gerekir ki MFÖ’nün de dediği gibi: Yalnızlık var sonunda yalnızlık ömür boyu…

Bu yalnızlık anlarında imdadıma koşan telefon galerim oldu. Çekilmiş fotoğraflarla avunur insan yeni karelere flaş patlamayınca..

Geçen bir yılda anladım ki zamansızlık zamanıymış beni bekleyen üstelik daha hayatın yumrukları tam olarak yüzümün orta yerinde patlamazken.

Notlarımın arasına yazalı yıllar olmuştu, ara ara içimden tekrar eder dururum ve kimseye de okutmadım. Burada okunmakmış nasibi:

Her zaman, zamansızdır hayatın telaşına / Ve bizler dokunulmaz yaralarımıza dokunanlarla meşgulüz