“Hicran neden gün ortasında böyle seslenir?”
Yahya Kemal Beyatlı
Kalbimin etrafını dönüp duruyor zihnim. Gece neresi? Karanlık nerede? Güneşin yüz döndüğü yalnız benim sırtım mıdır? Yaşamak, koca bir tıkırtı mıdır sadece aldırmadığım…
Kimi zaman neyden kaçacağımı şaşırıyor, kimi zaman kaçtıklarıma koşarken buluyor, bazı akşamlar koşamadıklarıma kaçarken buluyorum kendimi. Bahçeler talan oluyor gözümde kimi zaman, ansızın yorgun uzanıyorum kuru otlar üzerine. Serin bir ikindiyi çekiyor içim. Yolculuk çekiyor yol çekiyor. Gidenin, kalanın, varanın ve dâim yolda olanın ben olduğu bilinmezlikler. Kayıp sandıklarımı el altında bulduğum, bildim sandıklarımı unuttuğum geceler. Tüm güzel heveslerimin birer taş olup bağrımda yer edindiği gerçeği uyutmuyor. Yazmak desen boş, susmak desen hakeza. Payıma yalnız, dalgın boşluklar düşüyor. Ben düşüyorum içine, boğulmak yanında halt ediyor. Bir geceden değil bin geceden uyandırıyor sanrılar yüzyıllardır. Bıçak yetmiyor gölgeleri kesmeye, gök yakın değil, merdiven çıkmıyor. Ansızın içim, içimden yoruluyor…
Şûrâ Adıyaman